29 Ekim 2010 Cuma

Dejavu Nedir? Dejavu Ne Demek?

       Dejavu’nun zıttı jamais-vu dur. Bu durumda insanlar tanıdığı bir çevrede yabancılık çekebilirler. Dejavu ya benzer sebeplerle ortaya çıkar. Araştırmalara göre insanların %50 den fazlası hayatlarında en az bir kere dejavu durumunu yaşamıştır. İnsanların çoğu bir süre sonra en son ne zaman dejavu yaşadığını unutur.


       Déjâ vu Fransızca kökenli bir terim ve “daha önce görülmüş” anlamına geliyor. günlük hayat boyunca sıkça yaşanan bu görüngü bir anın daha önceden yaşanmış olduğu hissini veriyor. veya ilk defa gittiğimiz bir yerde sanki daha önceden de bulunmuş olduğumuzu hissedebiliyoruz. kendi kendimize açıklamakta güçlük çektiğimiz bu durum hafızada meydana gelen ufak karışıklıkların bir sonucu olarak açıklanıyor.tabii ki daha farklı yaklaşımlar da mevcut örneğin daha önceden hafızaya alınmış olan bir görüntünün veya olayın belirli bir anda yeniden yarı gerçekçi bir imaj halinde zihne yansıması ( flashback) olarak da tanımlanıyor. arthur funkhoser farklı inirsel uyarılara bağlı olarak gelişen 3 tip “déjâ vu” fenomeni olduğunu ileri sürüyor ve bunları şöyle sınıflandırıyor: “déjâ vecu” (önceden tecrübe edilmiş) “déjâ senti” (önceden hissedilmiş) ve “déjâ visité” (önceden gidilmiş). önceden yaşanmışlık hissine getirilen en güncel açıklamalardan birisi de beyindeki kısa ve uzun dönem hafıza mekanizmalarında kısa süreli bir tutukluk meydana geliyor olması. algılanan bilgilerin ( veya duyumların) kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya geçişi esnasında normal yoldan saparak bir anlamda “yolunu kısaltması” sonucunda o anki algıkişi tarafından uzun dönem hafızadan gelmesi nedeniyle “geçmişte yaşanmış” olarak nitelendiriliyor. Normalde algı ve tepki arasında geçen ve aslında bizim farkında olmadığımız gecikme süresini kısaldığı zaman fark ediyoruz ve bunun sonucunda huzursuzluk hissine kapılıyoruz. ayrıca çeşitli sinirsel hastalıklarda örneğin sara nöbetleri öncesinde çoğunlukla “déjâ vu” hissi daha sık yaşanıyor.

       Dejavu olayının sık yaşanması bir tür sara hastalığınınbelirtisidir. Çocuklukta ve ergenlikte eğer çocuklarımız bize bir olayı sıkça yaşadıklarını söylüyorlarsa mutlaka bir doktora başvurup sara yani epilepsi olup olmadıklarını kontrol ettirmeleri gerekir. Daha ileri yaşlarda ise bu durumun sıkça yaşanması beyinde bir bozukluğun olduğunu gösterir.

Ünlü Parapsikoloji Yazarinin Kaleminden Deja-vu
       Hiç ilk defa gittiğiniz bir yerde sanki daha önce de orada bulunduğunuzu hissettiğiniz bir durum yaşadınız mı? Biriyle yeni tanıştığınızda sanki onunla daha önceden tanışıyor olduğunuz hissine kapıldınız mı? Bir durumla ilk defa karşılaştığınız halde sanki o durumu daha öncede yaşadığınızı ve bu nedenle de tanıdık geliyor olduğunu hissettiniz mi? Bu tür deneyimlere *deja vu (*Yaşanmışlık ya da “bunu daha önceden de görmüştüm” duygusu Ç.N.) denir.

       "Déjà vu" terimi Fransızcadan gelmektedir ve “önceden görülmüş” anlamına gelir. Kişinin yeni bir duruma daha önceden tanık olduğu ya da o durumu daha önceden yaşadığı hissini tanımlamaktadır.

       Deja vu deneyimi genellikle zorlama bir aşinalık hissi ve bazen de güçlü bir daha önce yaşanmışlık aynı durumda ya da yerde önceden bulunmuşluk hissi ile birlikte gelir.
Deja vu deneyiminin oldukça yaygın olduğu ve insanların %70’inin hayatlarında en az bir kez bu deneyimi yaşadıklarını söyledikleri bilinmektedir. Deja vu terimi ilk kez bir Fransız psişik araştırmacı olan Emile Boirac (1851-1917) tarafından kullanılmıştır.

Deja vu deneyiminin pek çok açıklaması olabilir:

1. Daha önceden o yerin fotoğraflarını görmüş olabilirsiniz.

2. Yıllar önce bile olsa belirli bir yer ya da durum hakkında bir şeyler okumuş olabilir ve o yerde ya da benzer bir durumda bulunduğunuzda sanki aynı şeyi daha önceden yaşamış olduğunuzu hissedebilirsiniz.

3. Benzer bir deneyim ile ilgili bir film izlemiş olduğunuz halde böyle bir filmi izlediğinizi unutmuş olabilirsiniz ancak bilinçaltınız bunu hala hatırlıyordur ve size o ürkütücü tanıdıklık hissini verir.

4. O yeri veya durumu ya da benzer bir şeyi rüyalarınızda görmüş olabilirsiniz ve şimdi size tanıdık geliyordur.

5. Deja vu beş duyumuz tarafından da tetiklenebilir. Bu bir koku bir yiyeceğin tadı dekor renklerin birleşimi sesin titreşimi arka plandaki gürültüler ya da eski anıları tetikleyen herhangi bir şey olabilir. Bu hatırayı size anımsatan orijinal durumu hatırlayamayabilirsiniz ancak onu yaşadığınızı hatırlar ve şimdiki deneyiminizle ilişkilendirirsiniz.

6. Birlikte olduğunuz insanın ya da insanların görünümü giyim ya da konuşma tarzı size geçmişte tanıştığınız birini hatırlatabilir.

7. Bazıları bu durumun bir çeşit zihinsel halden kaynaklandığını algılama esnasındaki *nörokimyasal (*Nörokimya: Sinir sistemi işlevlerine eşlik eden kimyasal reaksiyonların incelenmesi Ç.N.) faktörlerden kaynaklandığını ve hafıza ile ilgisi olmadığını söylemektedirler.

8. Tekrardoğuşa inanan insanlar deja vu’nun nedeninin geçmiş bir hayatta aynı durumun yaşanmış olması olduğunu söylemektedirler.

       Deja vu yaşanmasının bundan başka nedenleri ve açıklamaları da olabilir. Zihin her çeşit deneyimi yaratan fakat çok az sayıda insanın araştırdığı ve anlamaya çalıştığı güçlü bir makinedir.
Remez Sasson

BASINDA PARAPSIKOLOJI – Dejavu

       Kısa bir süre önce arkadaşlarıyla birlikte televizyon izlerken ansızın garip bir duyguya kapıldığını açıklıyor genç araştırmacı: "Bir ara ekrandaki kişiler bana çok tanıdık geldi. O anda bu duygunun yalnızca gördüklerimle sınırlı kalmayıp yaşadığım her şey için geçerli olduğunu fark ettim... Her şey sanki daha önce yaşadığım bir şeyin tıpa tıp aynısıydı" diyor.

       Bu olayı yaşayan Akira O’Connor Leeds Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencisi. Göz açıp kapayıncaya dek geçen o kısacık sürede ruhbilimcilerin bir zamanlar sistemli bir araştırmayı olası kılamayacak denli kestirimi olanaksız ve gelip geçici olduğuna inandıkları bir görmüşlük duygusuna bir başka deyişle "deja vu" duygusuna kapıldı.

       O’Connor görmüşlük (deja vu) duygusunu yeniden gözden geçirmekte olan küçük bir araştırmacı grubunun üyesi.
 
       Son iki yıldır bu duyguyu laboratuvar ortamında oluşturmaya çalışan O’Connor araştırması kapsamında ses geçirmeyen minik bir odada topladığı deneklerine ipnoz uyguluyor. Denekler gözlerini yumar yummazkendilerine bir bilgisayar aracılığıyla 20 sözcükten oluşan bir liste dinletiliyor.
 
       Bu listede "kuruş" gibi çok yaygın olarak kullanılan sözcüklerin yanı sıra pek sık karşımıza çıkmadığı varsayılan sözcükler de yer alıyor. Birkaç dakika sonra O’Connor deneklerin esrime durumundan çıkmalarını sağlıyor ve onlara sunduğu aralarında ipnoz durumunda dinledikleri kimi sözcüklerin de olduğu yeni bir listedeki sözcüklerin kendilerine ne denli tanıdık geldiğini araştırıyor. 
Bu aşamada genellikle çok şaşırtıcı bir durum yaşanıyor ve deneklerin yaklaşık %40’ı bir tür deja vu duygusuna kapıldıklarını belirtiyorlar. 
04.02.2006
Hürriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder