Bir insanın ruhsal güçlerini (psişik yeteneklerini) geliştirmesi aslında doğal ve insanî bir süreçtir. Bu süreçte gereksiz kuruntu, korku ve şüphelerle oyalanmamak için psişik yeteneklerin ne olduğu ve nasıl geliştirildiğiyle ilgili ciddî eserler okumanın veya ciddî araştırmalar yapan kurumlara danışmanın büyük faydası vardır.ör: Astrolojiye duyduğunuz büyük ilgi sizde potansiyel
Mucize ya da kerametle hiç ilgisi olmayan psişik yeteneklerin, nasıl ve niçin çalıştığı konusunda edinilecek sağlam bilgilerle, hayatınızda zıtlaşmalar yaratan iç çatışmalarınızı çözmeye başlayabilirsiniz. Bugüne kadar eksik ya da yanlış bildiğiniz ruhsallıkla ilgili konularda da köklü bilgiler edinerek, kendiniz ve dünya hakkında sizi gerileten olumsuz kabullerden de yakanızı sıyırmaya başlayabilirsiniz.
Bu süreçte yaşanan kimi olaylar, önceleri sizi hayli şaşırtsa da, bu olayları bir gizem ya da korku atmosferi içinde ele almanız, gelişimi aksatır ve zorlaştırır. Oysa psişik yeteneklerin fizik duyularımızdan olan görme ya da işitmeden hiçbir farkı yoktur.
Psişik Yeteneklerle Donanmış Şanslı İnsanlar Var mı.?
Herkeste az ya da çok doğuştan bazı ruhsal güçler (psişik yetenekler) vardır. Fakat bu yeteneklerin nasıl kullanılacağını ya da kontrol edileceğini pek az kişi bilir. Beş duyunun dışına taşan psişik becerilerimi neden geliştirmek isteyeyim ki diye sorabilirsiniz. Diğer becerilerimizi hangi sebeple geliştiriyorsak psişik becerilerimizi de o sebeple geliştiririz. Bu beceriler hayatımızın değerini arttırırlar. Hayata daha önce tatmadığımız bir boyut ilâve ederler. Olaylara hâkimiyetimiz artar. Günlük yaşamın çeşitli olaylarına direnme gücümüz artar. Yaşama karşı duyduğumuz ilgi çoğalır. Daha önce asla mümkün olamayacak pek çok şey gelişerek kendi geleceğimizi yaratmada bize yardım eder.
Ruhsal Güçlerini (psişik yeteneklerini) geliştiren bir kişi, çeşitli bilgi uygulamaları, sezgi ve ilham gücü ile de önce kendi hayatını sonra da başkalarının hayatını zenginleştirir. Fakat diğer becerilerde olduğu gibi psişik becerileri de başkalarını etkilemek için kullanmaktan kesinlikle kaçınılmalıdır. Her yeteneğin imana yüklediği bir sorumluluk vardır. Kendi kişisel gücümüz ve yeteneklerimiz hayatımızı kontrol altına almayı sağlayabilir. Başkalarının hayatını kontrol etmeye hiç hakkımız yoktur. Biz sadece onlara kendilerini nasıl kontrol edebileceklerini gösterebilir ama onlar adına bu işi biz yapamayız.
Herkes sadece kendisinden değil, başkalarından da sorumludur. İnsanların vicdanlarını kullanmasına yardım etmek gerekir. Herkes bizim gibi ihtiyaç sahibidir. Her varlık karşılıklı yardımlaşma, dayanışma gereği birbirlerinin ihtiyaçlarına destek olmak zorundadır. Bir başka insanın kendi vicdanî ihtiyaçlarını yerine getirebilmesi için ona yapılacak çok çeşitli yardımlardan bir tanesi de o varlığı ruhsal dünyanın varlığından haberdar etmek, insanın psişik yetenekleri de olduğunu bilmesini sağlamaktır. Zaman ve mekân ötesine taşan duyular dışı algılamaların ve onlardan haberdar oldukça edinilen bilgilerin, hayatı kolaylaştırmak, yeni bir bakış açısı oluşturmak ve yerinde, zamanında doğru kararlar alabilmek bakımından da yararları vardır.
Bazı insanlar diğerlerinin algılayamadıklarını algılarlar. Düşündüklerimiz ve hissettiklerimiz bizden çıkıp çevreye de yayılırlar. Bu duygu ve düşünceler mantal seviyede bizden yayılırken geleceği de meydana getirir, daha sonra oluşacak şartları yaratırlar. Biz çevremizi ne derecede etkilediğimizin farkında değiliz. Doğru kullanılan psişik becerilerimizin gelişmesi, yaşam sürecimizin şuurlu yönlendirilmesinde ve yaşamın verimli ve bereketli kılınmasında bize faydalı olur. Fizikî dünya ile ruhsal dünya arasında kurulan köprüler insan hayatına yepyeni bir anlam kazandırır.
Kaynak: Belirtilmemiş, http://www.izafet.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder