Gizli Belgeler (Condon Raporu)
Hava Olayları Ulusal Araştırma Komitesi'nden Albay Donald Keyhoe ve diğerleri, Hava Kuvvetlerinin UFO'larla ilgili gerçekleri örtbas ettiğini ve halktan gizlediğini duyurmaya başlayınca, UFO tartışmalarını takip eden insanlar için sadece iki olasılık kaldı: Blue Book araştırmacıları ya fazla zeki değillerdi ve tembellerdi, ya da hükümetin gizlediği bir şeyler vardı.
Gerçek uzakta değildi. Blue Book,
“X-Dosyaları”vârî doğasına rağmen aslında halkla ilişkiler masasından farklı bir şey değildi. Proje çoğu kez bir yetkili, bir kaç çavuş ve bazı sekreterler tarafından idare edilmekteydi. Dayton, Ohio'daki Wright-Peterson Hava Üssü'nde bulunan Blue Book karargahına uzak yerlerden bildirilen raporları incelemeleri için bazen yerel hava üslerinden araştırmacılar aranırdı, fakat proje birimi tarafından görevlendirilmiş büyük bir ajan ordusu bulunmamaktaydı. Bu tür ayrıntılı bir operasyon yapmak için ne resmi bir girişim yapılmış ne de bütçe ayrılmıştı. Eğer Blue Book'un görevi sona erdiyse, bu, gerçeği saklamak için gizli bir gündem oluşturulmasından değil, zaman, kaynak, inisiyatif ve uzmanlık eksikliğinden kaynaklanıyordu.
1952-1957 yılları arasındaki telaşlı dönem, 1958'den 1964'e kadar yerini UFO olaylarının seyrek olarak bildirildiği sakin bir döneme bıraktı. Bu durum uzun sürmeyecekti. 1965-67 arasındaki 2 yıllık süre boyunca oldukça fazla sayıda UFO gözlemi rapor edilmeye başladı. Seçmenlerine karşı her zaman sorumlu görünmeye çalışan politikacılar, Blue Book'un olaylar karşısında yetersiz kaldığını söyleyerek UFO raporlarının daha detaylı olarak araştırılmasını istiyorlardı. Bu konuda en fazla baskı, 1966'da büyük bir UFO dalgası yaşayan Michigan'da doğan ve sonradan ABD Başkanlığı'na seçilen Temsilciler Meclisi üyesi Gerald Ford'dan gelmekteydi. Meclis, UFO'lar hakkında çalışma yapacak bir üniversiteye verilmek üzere $525.000 dolar gibi önemli bir fon ayırdı. Harvard, MIT, Kuzey Carolina Üniversitesi ve California Üniversitesi gibi birçok büyük kurumla temasa geçildi, fakat hiçbiri bu projeyi uygulamayı kabul etmedi. Sonunda Colorado Üniversitesi görevi kabul etti ve Fizikçi Dr. Edward U. Condon liderliğinde UFO konulu yeni bir çalışma başlatıldı.
Üniversite tarafından hazırlanan ve CONDON RAPORU olarak da anılan rapor 1968 yılında tamamlandı. Raporda birtakım açıklanamayan olaylardan bahsedilmesine rağmen, varılan sonuç 1949'daki Grudge Projesi'nden pek de farklı değildir. Yani tüm olaylar yine örtbas ediliyordu...
- UFO raporlarının değerlendirilmesi sonucunda bunların ABD'ye yönelik bir tehdit oluşturmadığı görüldü.
- UFO raporları aşağıdakilerin bir sonucudur:
- Hafif bir toplu histeri hali ya da “savaş siniri”
- Halkı aldatmak için kişilerce uydurulmuş raporlar.
- Psikopatolojik sorunları olan insanlar
- Geleneksel cisimlerin yanlış tanımlanması
Condon Raporu'nun açıklanmasının ardından Blue Book Projesi sona erdirildi. Hava Kuvvetleri'nin bu en uzun süren UFO projesinin sona erdiği Mart 1969'da bildirildi ve aynı yılın Aralık ayında Hava Kuvvetleri Sekreteri Robert C. Seamans Jr. tarafından yapılan açıklamayla resmiyet kazandı:
“Blue Book Projesi'nin sürdürülmesi ne ulusal güvenlik açısından ne de bilimsel açıdan gerekli değildir”.
Blue Book Projesi devam ettiği süre içinde proje birimine toplam 12.618 UFO raporu bildirilmiştir. Bunların yüzde 18'i (701 olay) kayıtlara ‘tanımlanamaz' olarak geçmiştir. Bu olayların yarıya yakını, yalnızca, ABD tarihindeki en şiddetli UFO dalgasını yaşandığı 1952 yılında bildirilen raporlardan oluşmaktadır.
ÖRTBAS POLİTİKASI DEVAM EDİYOR...
Blue Book sona erdikten sonra Hava Kuvvetleri kendini UFO konusundan sıyırmaya çabaladı. Yakın geçmişte yayımlanan Hava Kuvvetleri UFO raporunda “Blue Book Projesi sona erdirildiğinden beri, Hava Kuvvetlerinin UFO araştırmalarına yeniden başlamasını gerektirecek her hangi bir olay olmamıştır” denilmektedir. Fakat Pentagon, konuyla ilgili şüpheler taşıyan halk tarafından sıkça sorgulanmakta ve periyodik olarak UFO tartışmalarının içine çekilmektedir. Blue Book Projesi'nin sona erdirilmesinin üzerinden 30 yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen, projenin ortaya attığı sorulara hala tatmin edici cevaplar getirilememiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder