28 Ekim 2010 Perşembe

Allah "Gizlinin Gizlisini" Bilir


Allah, kainatta yarattığı herşeyi en ince ayrıntısına kadar bilir, tüm canlılara hakimdir. Uzayın boşluğunda kaç tane gezegen ve kaç tane gök taşı olduğunu, yerin içinde ve yüzeyinde kaç tane kum taneciğinin bulunduğunu, dünya üzerindeki milyarlarca insanın, hayvanın, bitkinin hücrelerinde kodlu olan şifreleri, insanların hayatları boyunca her yaptıklarını ve tüm düşündüklerini, içlerinde gizlediklerini dahi eksiksizce bilir. 

Gökleri, yeri, bu ikisi arasında olan her şeyi, kainatta işleyen tüm kanunları, her an meydana gelen tüm olayları yaratan Rabbimiz, 'Habir' sıfatıyla herşeyin iç yüzünden ve gizli taraflarından da haberdardır. Üstelik Allah'ın 'bilmesi' sınırsızdır. Kuran'da haber verilen ve insanın unutmaması gereken önemli sır ise, Rabbimiz'in insanın içini, aklından geçenleri, gizli veya açık işlediği tüm fiilleri de bildiğidir. 

Ne var ki bazı insanlar, içinde yaşadıkları duyguların, düşüncelerin, sıkıntıların yalnızca kendi bilgileri dahilinde olduğunu zannederler; ama bu büyük bir yanılgıdır. Kainatın her noktasına tam olarak hakim olan Allah, insanın içine de, dışına da hakimdir. Allah insanların içlerinden geçirdikleri, niyet edip uyguladıkları veya uygulamadıkları ya da gizlice tasarladıkları herşeyden haberdardır. Bu gerçek ayetlerde şöyle bildirilmiştir: 

"Haberiniz olsun; gerçekten onlar, ondan gizlenmek için göğüslerini büker (Hak'tan kaçınıp yan çizer)ler. (Yine) Haberiniz olsun; onlar, örtülerine büründükleri zaman, O, gizli tuttuklarını da, açığa vurduklarını da bilir. Çünkü O, sinelerin özünde saklı duranı bilendir." (Hud Suresi, 5) 

Allah Kalpteki Niyeti Bilir 

Yüce Allah'ın bilgisi sonsuzdur. Öyle ki, gökteki yıldızlardan yeryüzüne düşen yağmur damlalarının sayısına, dünya üzerinde yaşamış ilk insandan kıyamete kadar yaşayacak olan en son insana kadar herkesin her bir düşüncesini en ince ayrıntısına kadar bilir. Yeryüzünde Allah'tan habersiz hiçbir şey olamayacağı gibi hiç kimse de, Allah'ın bilgisi dışında içinden birşey geçiremez. Allah herkesin içinden geçeni mutlaka bilir. Kuran'da bu gerçek, şöyle haber verilmiştir: 

"Allah'ın göklerde ve yerde olanların tümünü gerçekten bilmekte olduğunu görmüyor musun? Fısıldaşmakta olan üç kişiden dördüncüleri mutlaka O'dur; beşin altıncısı da mutlaka O'dur. Bundan az veya çok olsun, her nerede olsalar mutlaka O, kendileriyle beraberdir. Sonra yaptıklarını kıyamet günü kendilerine haber verecektir. Şüphesiz Allah, herşeyi bilendir." (Mücadele Suresi, 7) 

Dolayısıyla insanın kalbindekileri Allah'tan gizlemesi hiçbir şekilde mümkün değildir. Allah, kişinin yaptığı tüm fiilleri, kalbinden geçen düşünceleri, hatta onun dahi tam olarak bilmediği bilinçaltını bilir. Bu durumda insan Allah'a karşı son derece samimi ve boyun eğici olmalı, zaaflarını, eksiklerini, kusurlarını, imani zayıflıklarını Allah'a samimi bir biçimde açmalı, kendisini imani olarak güçlendirmesi için dua etmeli ve O'ndan yardım istemelidir. 

Allah Herşeye Şahittir 

Kuran'ın "Çünkü gündüz senin için uzun uğraşılar vardır." (Müzemmil Suresi, 7) ayetinde bildirildiği gibi, gün boyunca insanlar için uzun uğraşlar vardır. Gün içinde kimi insanlar iş yerlerinde, kimileri okullarında kimileriyse evlerinde ya da başka yerlerde birçok işle meşgul olurlar. Bazı insanlar yaptıkları işe kendilerini bazen öylesine kaptırırlar ki o an başka hiçbir şey düşünmez olurlar. Oysa insan bir işe en çok daldığı zaman bile Allah ona şahittir ve ne yaptığını, bunu yaparken içinden ne geçirdiğini bilir. Sonsuz ilim sahibi Yüce Allah, bunu Kuran'da şöyle haber verir: 

"Senin içinde olduğun herhangi bir durum, onun hakkında Kuran'dan okuduğun herhangi bir şey ve sizin işlediğiniz herhangi bir iş yoktur ki, ona (iyice) daldığınızda, Biz sizin üzerinizde şahidler durmuş olmayalım. Yerde ve gökte zerre ağırlığınca hiçbir şey Rabbinden uzakta (saklı) kalmaz. Bunun daha küçüğü de, daha büyüğü de yoktur ki, apaçık bir kitapta (kayıtlı) olmasın." (Yunus Suresi, 61) 

Bu ayette bildirilenler doğrultusunda iman eden bir insan, yaptığı iş ne olursa olsun Allah ile olan bağlantısını kaybetmez ve Kuran'da kendisine öğütlenen ahlakı göz ardı etmez. Bir ayette iman edenlerin bu vasfı şöyle bildirilir: 

"(Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah'ı zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymaz'; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkarlar." (Nur Suresi, 37) 

Allah'ın, "Gizlinin Gizlisini Bildiğini" Bilmek Mümine Neler Kazandırır? 
  • Allah Korkusu 
    Mümin, Allah'ın her an kendisiyle olduğunu, yaptığı, söylediği, ertelediği, kafasında planladığı her şeye her an şahit olduğunu, yazıcı meleklerin de tüm bunları kaydetmekte olduklarını bilir. Bunu bilmek, hem imanın çok keskin bir göstergesi, hem de ebedi hayatı belirleyecek çok önemli bir özellik olan Allah korkusunu artırır. Bu yüzden, Allah'ın rızasına uygun olmayacak bir şey üzerinde düşünmekten ve Kuran ahlakına uygun olmayan davranışlar sergilemekten titizlikle kaçınır. Bu da onu her an Allah'ın istediği gibi davranmaya, O'nu hoşnut etmeye çalışmaya, şeytanın ve nefsinin isteklerinden sakınmaya, onların hile ve oyunlarına karşı uyanık ve tedbirli olmaya sevk eder. Bu şekilde davranmanın önemi bir ayette şu şekilde haber verilmiştir: 

    "Ey iman edenler, Allah'tan korkun. Herkes yarın için neyi takdim ettiğine baksın. Allah'tan korkun. Hiç şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır." (Haşr Suresi, 18) 

  • Allah Sevgisi 

    Yeryüzündeki herşeyin tek hakimi ve her insanın, her varlığın, maddi manevi herşeyin tek sahibi olan Allah'ın, insanın her isteğini duyması, aklından geçen herşeyi bilmesi ve dualarına icabet etmesi, insan için çok büyük bir nimet ve rahmettir. İnsanın Allah'tan birşey istemesi için yalnızca samimi olarak aklından geçirmesi, içinden yalvararak O'na dua etmesi yeterlidir. 

    Örneğin birçok düşüncemizi paylaştığımız en yakınlarımızı düşünelim: Eşimiz, çocuğumuz, annemiz, babamız, kardeşlerimiz, en samimi arkadaşlarımız... İşte Allah, insana kendisine en yakın saydığı herkesten daha yakındır. Kuran'da "...Biz ona şahdamarından daha yakınız." (Kaf Suresi, 16) ayetiyle, Allah'ın insana ne denli yakın olduğu bildirilir. Allah'ın her an yanında olduğunu, kendisini gördüğünü, işittiğini, her düşüncesinden haberdar olduğunu bilmek, samimi olduğu sürece Allah'ın her işinde kendisine yardım edeceğini, her isteğini kabul edeceğini ümit etmek, bir müminin Allah'a olan sevgisini, teslimiyetini ve gönülden bağlılığını artırır. 

  • Allah'ın Sınırlarını Korumada Titizlik 

    İçinden geçirdiği her düşünceyi Allah'ın bildiğini bilen mümin, insanların arasında bulunduğu zaman da, kimsenin görmediği ortamlarda da Kuran ahlakına uymayan herhangi bir davranış göstermekten aynı titizlikle sakınır. Çünkü bir kötülüğü, ister herkesin içinde isterse yalnız başına yapsın, ister açığa vursun isterse saklasın, Allah'ın bunu bileceğini ve kendisini her davranışından sorguya çekeceğini bilir. Allah'ın onun bu konudaki samimiyetini deneyeceğini ve imtihan kastıyla kendisine çeşitli uygun ortamlar yaratacağını da bilir. Bu nedenle müminler, Allah'ın sınırlarını korumada son derece titiz davranırlar. Allah bir Kuran ayetinde müminlere şöyle emretmiştir: 

    "Günahın açıkta olanını da, gizlisini de terk edin. Çünkü günahı kazananlar, yüklenegeldikleri nedeniyle karşılık göreceklerdir." (Enam Suresi, 120) 

  • Dürüstlük 

    Allah Kuran'da, insanlara yalandan sakınıp doğru söz söylemelerini bildirmiştir: 

    "Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve sözü doğru söyleyin. Ki O (Allah), amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın..." (Ahzab Suresi, 70-71) 

    "... yalan söz söylemekten de kaçının." (Hac Suresi, 30) 

    İnsan çevresindekilerin haberi olmayacağını düşünerek yalan söyleyebilir. Ancak Allah'ın bundan haberdar olacağını ve bunun O'nun hoşnut olmayacağı ve yasakladığı bir tavır olduğunu bilen mümin, yalan söylemekten şiddetle kaçınır. Her zaman güvenilir ve dürüst bir karaktere sahip olur. 

    "Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan (Allah)a tevekkül et ve O'nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter." (Furkan Suresi, 58) 

  • İhlas 

    İhlas, kişinin hiçbir çıkar ya da menfaat gözetmeksizin sadece Allah'ın rızasını ve hoşnutluğunu hedeflemesidir. Bu üstün ahlak özelliği, vicdanlı düşünerek ve Allah'ın her an kendisini izlediğinin bilincinde hareket ederek ortaya çıkar. İnsanın hareketlerini başkalarının düşünce ve isteklerine göre ayarlaması ise, onu ihlastan uzaklaştırır. İnsanların haklarında ne düşündüklerine önem veren, onların rızasının peşine düşen kişiler hatalarını örtmek uğruna yalanlar söyleyerek daha fazla hatalaya sürüklenirler. Oysa Allah'ın her an kendisini izlediğini ve içinden geçirdiği herşeyi bildiğini bilen mümin, tavırlarını yalnızca O'nun rızasına göre belirler, insanları değil yalnızca Allah'ı memnun etmeye gayret eder. Bu da ona ihlaslı bir karakter kazandırır. 

    "Rabbiniz sizin içinizdekini daha iyi bilir. Eğer siz salih olursanız, şüphesiz O da, (Kendisi'ne) yönelip dönenleri bağışlayıcıdır." (İsra Suresi, 25)

Sonuç 

Allah'ın insanın içinden geçen herşeyi bilmesi çok büyük bir nimettir. Bu sayede insan, dualarını Allah'ın her zaman duyacağını bilmenin, O'nun her zaman her olayın iç yüzünü biliyor olmasının ve her an her saniye kendisiyle beraber olduğunu bilmenin huzurunu yaşar. Allah'ın kendisine bu kadar yakın olması ona büyük bir güç verir. Kuran ahlakını en iyi şekilde yaşayabilmesine vesile olan birçok güzel özellik kazanır. 

Allah insanın içinden geçen herşeyi bilir ve bunları asla unutmaz. Kıyamet günüyse insanın küçük büyük dünyada yaptığı her davranış ve düşündüğü herşey ortaya getirilecek ve Allah insanları bunlardan sorguya çekecektir. Rabbimiz bu gerçeği bir ayette şöyle haber verir: 

"Göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. İçinizdekini açığa vursanız da, gizleseniz de, Allah sizi onunla sorguya çeker..." (Bakara Suresi, 284) 

"Siz o gün arzolunursunuz; sizden yana hiçbir gizli (şey), gizli kalmaz." (Hakka Suresi, 18) 

Bilim Adamlarının İnsan aklını Okuyabilme Yönündeki Araştırmaları 
  • Nature Neuroscience'ta yayınlanan habere göre bilim adamları, Manyetik Rezonans Resimleme (MRI) tekniği kullanılarak insanların akıllarından geçeni anlamaya çalışıyorlar. Ancak bilim adamlarının bu konuda ulaşabildikleri noktanın, sadece kişinin son olarak baktığı resmin ne olduğunu tespit edebilmek olduğu belirtiliyor. 

  • Japonya'nın Kyoto kentinde ATR Computational Neuroscience Laboratuvarlarında gerçekleştirilen araştırma sonucunda elde edilen MRI sonuçlarına göre, beyin tarama filmleri, kişilerin baktıkları resimlere göre ufak farklılıklar gösterdi. 

  • Kaliforniya'daki Londra Kolej Üniversitesi'nde yapılan araştırmada da bilim adamları beyin tarama filmleri ile insanların baktıkları resimleri veya duydukları sesleri belirleyebildiklerini söylediler. Deneklere aynı anda birçok resim gösterildi ve beyin tarama testleri sonuçlarında hangi resme odaklandıkları gözlemlenebildi. Bilim adamları, beyin hücre aktivitelerinin kişilerin baktıkları nesnelere göre farklılık gösterdiklerini belirttiler. 

    Ancak araştırmayı gerçekleştiren bir bilim adamının itirafları aslında günümüz teknolojisinin insan aklını okumaktan ne denli uzak olduğunun bir kanıtı. Dr John-Dylan Haynes'in konu ile ilgili yorumları şöyle: 

    "Hala bir akıl okuma cihazı yapmaktan çok uzağız." 
    " Sınırlı verilerle sadece bir insanın yaklaşık olarak ne gördüğünü söyleyebiliriz." 
    "Çalışmamız bir gün insanın bilincini okumaya yarayacak bir makine inşa etmenin henüz ilk adımları sayılabilir ancak bunu yapmaktan hayli uzağız."


Bu makale, İlmi Araştırma Dergisi 61. sayı (Temmuz 2009) 38. sayfada yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder