29 Ekim 2010 Cuma

MARDUK, NİBİRU, GEZEGEN X

MEKSIKA, MARDUK, SÜMERLER, BABIL, MARDUGUN GELISI, MAYA MEDENIYETI

       Marduk, 36 milyar km. uzaklıkta olup, 3661 yılda bir dönerek dünyaya yakın geçis yaptıgı varsayılan gaz gezegen. Ismini Babil tanrılarının kralı Marduk'tan alır. Sümer yazıtlarında bu gezegene Geçis Gezegeni anlamına gelen Nibiru denir. Babil astronomları ise ona, güçlü tanrıları Marduk'un adını verdi. Mısır belgelerinde Milyonlarca Yılın Gezegeni diye geçiyor. Gezegenin neden oldugu en büyük felaketin 13.000 yıl önceki Nuh Tufanı oldugu söylenmektedir. Son yörünge geçisini, MÖ 1649'da yapan gök cismi, Thera yanardagının patlamasını da içeren bir dizi dogal âfete neden olmus, Mısır’dan Çıkıs mitlerine esin kaynagı olusturmus, yakındogu basta olmak üzere dünyanın birçok yerinde siyasi ve sosyal dengeleri altüst etmistir. Marduk, 36 milyar km. uzaklıkta olup, 3661 yılda bir dönerek dünyaya yakın geçis yaptıgı iddia edilen gaz gezegen. Marduk, Babil ve Asurluların yaradılıs destanlarında yer alan, tanrıların en bilgesi ve güçlüsüdür. Kötü tanrı Tiâmat'ı öldürmesi için özel olarak görevlendirilen ve onu öldürerek Babil sehrini kuran, yeri ve gögü yaratan, kendisine destek veren iyi tanrılara hizmet etsin diye insan soyunu da yaratan tanrı. Destan bir kısmı tamamıyla tahrip olmus 7 kil tablet desifre edilerek günümüze kazandırılmıs. Yazıldıgı tarih için ise, MÖ700 den 1600 yılına kadar uzanan genis bir aralıgı söz konusu. Uranüs gezegeninin yörüngesindeki tedirginlikleri bilinmeyen baska bir gezegenin yapabilecegi varsayımından hareketle Neptün gezegeninin kes , matematigin bir zaferi oldu. Bundan sonra Neptün gezegeninin yörüngesindeki düzensizliklerden yola çıkılarak 9. gezegenin bulunması için matematikçiler ve gökbilimciler seferber oldular. Sonunda Plüton gezegeni 1930 yılında bulundu. Sümerler’in yazıtlarında ilk kez rastlandı 12. Gezegene. (Ay ve Günesi de gezegen kabul ettikleri için) Ayrıca Inka yazıtlarında 985 yılında Marduk ve Dünya çarpısması ile hayatin yok olacagı belirtilmis. Bu da miladi takvime göre 2012 yılına tekamül ediyor... Bazı çevreler 2000 yılında bu gezegenin yörüngesinin NASA Ashtar ile degistirildigi söylese de son zamanlarda NASA gizli istihbarat bölümlerinde yasanan panik ve yeni yapılanmanın sebebi çözülemiyor...

       Modern astronomların 1930'lardan beri 'Gezegen X' kod adıyla izini sürdükleri, ancak yerini henüz saptayamadıkları dev bir gök cismi, kuyrukluyıldızlara benzeyen elipstik yörüngesiyle her 3661 yılda bir dünyamızın yakınından geçiyor. Sümerler ona “Geçis Gezegeni” anlamında NI.BI.RU dediler; Babil astronomları ise güçlü tanrıları MARDUK'un adıyla onurlandırdılar; Mısır'da, 'Milyonlarca Yılın Gezegeni' diye anıldı.

       *Maya kozmolojisine göre içinde bulundugumuz çagın, yani ''Besinci Günes'' in bitis tarihi olan 2012 yılının kahramanı, yine bu gizemli dev gezegen. 3661 yılını tamamlamak üzere olan MARDUK, çok yakında bir kez daha günes sistemimizde boy gösterecek. Bunun içindir ki ''Yeni Dünya Düzeni'' nin küresel egemenleri, ''büyük kaos'' baslamadan ''bas agrısı'' olusturabilecek bölgelerdeki ''potansiyel Hiksosları'' tas ye etme yolunda bir dizi büyük operasyonu, gizleyemedikleri bir acelecilikle devreye sokmaya çalısıyorlar.

       Olay artık kehanetin dısına çıkmıs ve bir soguk bekleyis halini almıs gibi görünüyor. ABD’nin son Irak isgalinde ilk is olarak kütüphaneleri km (MARDUK belgelerinin bulundugu tek müzeyi) yakması bilgiye ve önleme sahiplenmesi anlamınamı geliyor bilinmez ancak su kesin: NASA da MARDUK sonrası hayatı gelistirme ve baslatma çalısmaları ciddi sekilde gizliden sürdürülüyor.

12. Gezegen "Marduk"
       “Zecharia Sitchin” Mezopotamya'daki bütün kazı alanlarında bulunmus, binlerce eski tabletin derlenip okunmasına ve tercümesine olaganüstü destek vermis, bütün Batı dillerinin yanı sıra antik dillerin neredeyse hepsini çok iyi bilen bu büyük usta, "12. Gezegen" adını verdigi kitabıyla bilim gündemine bomba gibi düstü. Sitchin bir bilim adamıydı ve dünyanın her yerinde akademik çevrelerde sevgi ve saygıyla anılıyordu. Dahası, yasamının otuz yılını Mezopotamya uygarlıklarına ait çivi yazısı tabletlerin derlenip okunmasına ve desifre edilmesine vermisti. Bugün, altı kitaptan olusan "Earth Chronicles" (Dünya Güncesi) dizisiyle, ortalıgı sarsmaya devam ediyor.
       Bundan 450.000 yıl önce, "Nibiru" (planet X) ya da "Marduk" adlı bir gezegenden, bir grup ziyaretçi gelmisti dünyamıza. Nibiru, Pluton'un dısından elips bir yörüngeyle günes sistemimize baglı olan "12. Gezegen"di. (Sümerler Günes ve Ay'ı da sayıyorlardı.) Yörüngesini tamamlaması yaklasık 3600 yıl sürüyordu ve bu büyük turun önemli bir bölümünü dünyanın çok uzagında geçiriyordu. Nibiru, Sümer’lerin büyük tanrısı Anu, aslında bu federasyonun baskanıydı ve onun tarafından dünyamıza bazı mineraller almak üzere yollanmıs olan ekibe de "Annunaki" deniyordu. Astronomlar, günes sisteminde, Pluton'un dısında, oldukça uzun yörüngeli bir gezegenin varlıgından süpheleniyor ve bu dogrultuda arastırmalar yapıyorlar. "Planet X" adı verilen bu arastırma misyonu içinde, Sümer metinlerindeki bilgilerin dogrulugunun kanıtlanmak üzere oldugunu söyleyenler de var, böyle bir ize hala rastlanmadıgını belirtenler de; Ama gezegenin dünya yakınına bir dahaki gelis tarihinin asagı yukarı 2013 yılına rastlayacagı tezi dikkate alınınca... Bunu Maya’larla iliskilendirecek olursak. Sasırtıcı bir astronomi bilgisiyle yalnızca Günes, Ay ve Venüs gibi “birincil” gök cisimlerinin degil, neredeyse bütün önemli uzak yıldızların bile hareketlerini gözlemlemislerdi bu insanlar. Zamanı ölçmede en hassas hesaplara ulasmak için, farklı döngülerden yararlanmıslardı. Bunların ilki, “kutsal takvim” olarak bilinen ve 20’ser günlük 13 aydan olusan “Tzolkin” (Gün Sayımı) denen döngüdür. Bu döngü, 13 rakam ve 20 ismin olusturdugu kombinasyonları içerir ve 260 günlük sürecin bitis günü “13 Ahau”dur. “Haab” adını tasıyan bir ikinci takvim, bugün bizim kullandıgımız günes takviminin çok benzeridir ve yine 20’ser günlük 18 aydan olusur. “Uinal” olarak adlandırılan bu 20 günlük ayların toplamı 360 gün yapar ve Maya zaman ölçümünde buna “tun” adı verilir. Normal günes yılı için gerekli olan 5 artık gün, 5 tanrının adıyla “tun”a eklenir (aynı Mısır ve Sümer’lerde oldugu gibi!)

NIBURU-MARDUK
       Maya kozmolojisine göre içinde bulundugumuz çagın, yani ‘Besinci Günes’in bitis tarihi olan 2012 yılının bas kahramanı yine bu gizemli gök cismidir. Maya’ların takvimine göre tarih kesin. Binlerce yıl önce Meksika’da Mısır piramitlerine benzeyen dev anıtlar insa edebilen Maya kavmi bu takvimi neye göre, nasıl bir bilgiyle hazırladı tam bilinemiyor. Sadece Maya’lar degil, aynı tarihlerde Sümer, Akat ve Babil’liler de aynı dev gezegen ya da gök cisminden sembolik olarak söz ediyor. Sitchin ’e göre, bu gök cismi, günes çevresindeki turunu 3600 yılda bir tamamlıyor. Turunu tamamlayıp Mars ile Jüpiter arasından günese yaklastıgı zaman, parlak kırmızı rengiyle, dünyadan görülebilecek. 30 yıl boyunca Mısır ve Mezopotamya’da bulunan kil tabletleri, papirüsleri arastıran yazar; eski Mezopotamya’da sayı sisteminin 60’lı taban üzerine oturdugunu tespit etmis. Daire de 360 derecelik bir açıya sahip bildiginiz gibi ve Akat dilindeki “Tanrı Kral” anlamına gelen “Sar” sembolü de, “3600” yıl anlamına geliyor. Sitchin, eski uygarlıkların tümünün Nibiru’yu bildigini ve saydıgını söylüyor.

       Yakındogu’da her uygarlıkta rastlanan “Kanatlı Disk” amblemi aslında bu gök cismine ya da dev gezegene duyulan saygının bir yansımasıdır. Burak Eldem kitabında, Marduk adlı gezegenin 2012’de yeniden dünyanın yakınından geçecegini iddia ediyor. Sitchin’den yola çıkıyor ama yörüngenin 3600 degil, 3661 yıl sürdügünü belirtiyor. Ona göre Maya Takvimi’ndeki besinci ve son “dünya çagı” 2012 yılında sona eriyor. Son ziyarette dünyada dogal afetler pek çok uygarlıgı yıkmıs ve yenilerinin kurulmasına yol açmıs. Burak Eldem kitabında bu felaketi söyle anlatıyor:
       “Ege’de Santorini adası’ndaki yanardag patladı, patlamanın siddetiyle olusan tsunamiler birçok kıyı kentini sel altında bıraktı. Izleyen yıllarda Nil Deltası’nın dogusundan büyük bir göç görüldü. Babil’de bu kargasadan nasibini almıs, aynı yıllarda kuzeyden gelen topluluklar tarafından isgal edilmisti. Yasanan büyük afetin belleklerden silinmeyen izleriyle Mısır’dan çıkıs destanı olan E odus kaleme alındı. Yani Marduk, göreceli olsa da Tevrat’ta da geçiyor.”

       Eldem ’e göre Marduk’un dünyaya ikinci kez yaklasacagı 2012’de insanlık, 3600 yıl önceki tablo ile karsılasacak. Bu nedenle da bazı ülkeler stratejiyi yeniden düzenlemek için Büyük Ortadogu Projesi’ni gerçeklestirme pesindeler. Peki bu hazırlık diyelim ki ulusların hazırlıgı, bu noktada birey olarak biz ne tür bir hazırlık içinde olmalıyız diye sormak gerekmiyor mu? Daglık bölgelere yerlesmek yeterli bir tedbir ya da hazırlık sayılabilir mi?

       Kitaplarıyla, Dünyaya, Marduk gezegenini tanıtan Zecharia Sitchin'in en çarpıcı iddialarından biri de, binlerce yıl evvel dünyayı ziyaret eden Marduk‘luların, Mars gezegenini bir istasyon olarak kullandıkları yönünde. Dünyayı bekleyen tehlikeler hakkında yönelttigimiz sorulara ilginç cevaplar verdi.

* Biz yasarken bu felaket yasanacak mı?
       Birçok sey olabilir ve olacak da... Çünkü eski uygarlıkların kaynaklarına göre ve Incil'deki kehanetlere göre gezegenin geri dönüsü ile o gezegende yasayanların dünya ile kendi gezegenleri arasındaki yolculukları ayrı noktalar. Sümer’ler bu astronotları "Nibiru Anunnaki astronotları" olarak adlandırdılar ki bu da cennetten dünyaya gelenler olarak çevrilir. Babil‘ler ise onlara yüce olan anlamına gelen "ILU" adını verdiler. Bu gezegenden gelen astronotlar her 3600 senede, bir kereden fazla kendi gezegenleri ve dünya arasında yolculuk yaparlardı, çünkü Mars'ı bir istasyon ya da transfer üssü olarak kullanırlardı.

* Marduk’luların Mars'ı üs olarak kullandıklarının bir kanıtı var mı?
      Mars'ı ve oradaki durumu gösteren eski yazıtların yanı sıra, Rusya'nın St. Petersburg kentindeki Hermitage müzesi silindir seklinde bir mühür sergiliyor. Bu mührün üzerinde Mars'tan bir astronotun dünyadaki bir astronota tebrik mesajı gönderdigi ve aralarında bir uzay aracı oldugu gösteriliyor. Mars geçmiste ırmaklarıyla, denizleriyle ve atmosferiyle yasayan bir gezegen olarak bulunmustu ve simdi de hala çesitli bölgelerinde su var. Hatta NASA'nın kendi uzay mekigi 1970'li yıllarda Mars yüzeyinde bina kalıntılarını ve piramitleri fotogra adı. Yani orada birileri vardı ve bunu dünyadaki eski uygarlıklar biliyordu. Ben Zodyak'ın balık burcu çagı sona ermeden onların geri gelecegine inanıyorum. Binlerce yıl önce Meksika'da Mısır piramitlerine benzeyen dev anıtlar insa edebilen Maya kavminin bu takvimi nasıl bir bilgiyle hazırladıgı tam olarak bilinmiyor. Aynı tarihlerdeki Sümer, Akat ve Babil belgelerinde de aynı dev gezegenden ya da gök cisminden sembolik olarak söz ediliyor. Hitit’ler ve Asur’lar Marduk'u kil tabletlere resmetmislerdir. Bu tabletler su anda Istanbul'daki müzelerdedir.

       Bilim çevreleri tarafından son yıllarda Günes Sistemindeki 10. gezegen oldugu belirlenmis ve belirli aralıklarla Dünya'ya çok yaklastıgı tespit edilmistir. Sümer’ler tarafından Nibiru olarak adlandırılan gezegenin, bugüne kadar sadece 1983 yılında IRAS kızılötesi teleskopu sayesinde görüntülenmis ve NASA tara ndan KX76 adıyla kataloglanmıstır.
       Marduk, 3 bin 600 yılda bir Dünya’ya teget geçer. Maya takvimine göre yeni ziyaret 2012'de. Gezegenin neden oldugu en büyük felaket 13 bin yıl önceki Nuh Tufanı'ydı. Benzeri olabilir.

Neler oldu?
  • 1976: Zecheria Sitchin'in 12. Gezegen isimli kitabı piyasaya çıktı.
  • 1979: Zecharia Sitchin'in kitabının piyasaya çıkmasından 3 yıl sonra Amerikan Astronomi Birligi Planet X projesini baslattı.
  • 1981: Pluto'nun yörüngesinde saptanan düzensizlikler üzerine 10. gezegenin var olup olmaması üzerine arastırmalar baslatıldı.
  • 1982: NASA resmi olarak 10. gezegenin varlıgını kabul etti.
  • 1983: Nibiru NASA'ya ait IRAS (Infrared Astronomical Satellite) uydusu ile 10. gezegen ilk defa görüldü
  • 1992: Kuiper Kusagı üzerinde ilk çalısmalar David Jewitt ve Jane Luu tarafından Hawaii Üniversitesinde baslatıldı. O tarihten günümüze degin 400 kadar Kuiper Bölgesi Nesnesi saptandı.
  • 1998: 1970'li yılların basında gönderilen uzay araçlarının uzaklasma hızlarındaki azalmalar dikkat çekti (Pioneer 10, Pioneer 11). 90'lı yılların basında bunun nedeni anlasılamadı. Bu sene ise bunun 2001 KX76'nın çekim gücünden kaynaklandıgı ögrenildi. (Dikkat!...)
  • 2000: NEOS (Near Earth Objects) projesi kapsamında dünya yasamını tehlikeye sokabilecek olası cisimler üzerinde çalısmalar baslatıldı.
  • Subat 2001: Kuiper Kusagı çevresinde dolanan CR105 isimli kuyruklu yıldızın yörüngesindeki belirgin düzensizlikler üzerinde çalısmalar baslatıldı. Düzensizliklere orada büyük bir gezegenin sebep olacagı sonucuna varıldı.
  • 4 Nisan 2001: Arizona Lowell Gözlem Merkezince 2001 KX76 olarak Robert Millis ve arkadasları tarafından kataloglandı.
  • 7 Ocak 2001: Isviçre'deki Neuchatel gözlem evinde de gözlendi. Bilim adamları kesi erini basına duyurduktan bir hafta sonra haberin asılsız oldugunu belirttiler.
  • 11 Nisan 2001: National Optical Astronomy Observatory (NOAO) tarafından onuncu gezegen, Trans Neptunian Object (TNO) 28976 = 2001 KX76 olarak onaylandı.
  • 23 Agustos 2001: ESO 2001 KX76'nın Ceres'ten daha büyük oldugunu duyurdu.
  • 2001: Deep Ecliptic Survey isimli proje kapsamında Nibiru'nun ilk dijital resimleri çekildi (Tucson yakınlarındaki (AZ) Kitt Peak Ulusal Gözlemevi ve Sili'deki Cerro Tololo Inter-American Gözlemevi).
  • 2001: Nibiru'nun albedosu, rengi ve diger özellikleri saptandı (Magellan Instant Camera (MagIC), 6.5 metrelik Magellan Teleskopu ile Las Campanas'taki gözlemevinde (Sili).
  • 2003: 10. Gezegenin yaklasmasının etkisiyle dünyanın her tarafında çesitli büyüklüklerde depremler olmaya basladı. Can kaybına yolaçmayan bu depremlerin sayıları artmaya basladı. (Dikkat!..)
  • 2003: 1980'li yılların ortalarından itibaren meydana gelen Günes'teki anormallikler sebebi anlasılamamıstı. Nibiru'nun etkisi ile Günes'teki degisiklikler dünyadaki tüm günes gözlemevlerinde incelenmeye baslandı.
  • 17 Nisan 2003: 2001 KX76'nin ismi Ixion olarak degistirildi. Marduk, ikinci Nuh Tufanı'nı yasatacak (Dikkat!..)
  • "12. Gezegen Marduk" kitabıyla tanınan Zecharia Sitchin, Marduk'un 2010'lu yıllarda dünyanın yakınından geçecegini ve bu esnada yeni bir "Nuh Tufanı'nın" daha yasanacagını iddia ediyor.


       Marduk gezegeninin yörüngesinin uzunlugu nedeniyle ancak 3 bin 600 yılda bir dünyayı ziyaret edebildigine inanılıyor. Sümerler tarafından "Nibiru" olarak adlandırılan gezegenin, bugüne kadar sadece 1983 yılında IRAS kızılötesi teleskopu sayesinde görülebildigi iddia ediliyor. Maya takvimine göre, 2012 yılında dünyaya yakınlasacak olan Marduk'un, tıpkı 13 bin yıl önce oldugu gibi dünyaya felaket getirecegi öne sürülüyor. Dünyada Nuh Tufanı benzeri yeni bir felakete yol açacagını öne sürdügü, "12. Gezegen Marduk"u "meshur eden" ünlü Rus arastırmacı-yazar Zecharia Sitchin oldu.

12. GEZEGEN MARDUK...
       Bilgi yeterli olmayınca, spekülasyonlar da alır yürür. Yeryüzü felaketlerinin büyük bir bölümüyle ilgili bilimin elde ettigi veriler sınırlı olunca, ister istemez sıradısı iddia ve teoriler devreye giriyor. 17 Agustos depremi, gerçekten etkileri açısından son derece büyük bir felaketti ve yasamlarımızı derinden etkiledi. O günden bu yana sismologlar ve yerbilimcilerin varlıgı farkedildi birden ve medya deprem tartısmalarıyla dolup tasmaya basladı. Bilim adamları söyleyeceklerini söylediler çoktan ama insanların merakı tatmin olmuyor. Farklı ve ezoterik açıklamalar aranıyor depremlerle ve son zamanlarda yasanan alısılmadık yıkıcılıktaki tayfun, kasırga ve hortumlarla, sellerle ilgili. Hatta bazıları isin içinde " komplo teorisi " arıyor ve depremlerin suni oldugunu ileri sürüyor. Bu spekülasyonların hiçbirine prim vermesek de, sessiz sedasız yürüyen bir teori var ki, es geçmesi imkansız. Depremlerin nedeni, Günes Sistemi'ne gittikçe yaklasan 12. Gezegen olabilir mi? (Dikkat!..)

       Ünlü dilbilimci Zecharia Sitchin'in " Earth Chronicles (Dünya Güncesi) adını verdigi yedi kitaplık serisinde ortaya konan teoriye göre dünyamız, milyonlarca yıl önce "Nibiru" adlı bir gezegenle yasadıgı büyük bir çarpısma sonucu parçalandı ve bugünkü halini aldı. Dünyadan kopan parçalar, bugün Mars ile Jüpiter arasında yer alan asteroid kusagını olusturdu, bu arada çarpan Nibiru gezegeni de kuyruklu yıldız benzeri çift odaklı elipstik bir yörüngeye girdi Günes Sistemi'nde. Bu yörünge, yaklasık 3600 yıl sürüyordu. Sitchin teorisine dayanak olarak dünyanın " amorf " yüzey biçimini gösteriyor: Eger dünyadan okyanuslardaki suyu çeker alırsanız, Pasi k tarafındaki yüzeyin, sanki " bir parçasi kopmus " gibi durdugunu farkedersiniz. (Dikkat!..) Sonra, milyonlarca yıl geçti ve Nibiru'da da, dünyada da aynı tohumlardan kaynaklanan "hayat" basladı. Ancak Nibiru'daki evrim süreci çok daha çabuk ilerledi ve sonunda bu gezegende uzay yolculugu yapabilecek akıllı yaratıklar ortaya çıktı.

      Isa'dan önce 450.000 yılında bu yaratıklar, maden ve mineral ihtiyaçlarını karsılamak üzere dünyaya inip burayı kolonilestirdiler. Bunlar, çok uzun yasayan (belki de ölümsüz) ve çok güçlü, iri yapılı yaratıklardı. Ama 150.000 yıl süren maden kolonizasyonunun sonunda "isçi sını arı" isyan etti. Agır sartlarda çalısmaktan bıkmıslardı. Bunun üzerine, dünyada varolan yasam örneklerinin en ilerisi, bir antropoid üzerinde gen mühendisligi islemi yapıldı ve köle ordusu yaratıldı. Onbinlerce yıl bu insanları çalıstırıp onlara " Tanrıları " gibi davranan NIBIRU sakinleri, yani "ANNUNAKILER", Isa'dan önce 1600 dolaylarında, aralarındaki sürtüsme ve kavgaların da neden oldugu bir dizi karısıklık sonucu her seyi yüz üstü bıraktılar ve dünyadan ayrıldılar. Bir sonraki gezegen yörüngesi yaklasımında, yani 3600 yıl sonra geri dönmek üzere. Iste Sitchin' in teorisi bu. Hemen belirtelim, bütün "akıldısı" görünümüne karsın, Sitchin'in uydurdugu bir düsünce zinciri degil bu. Her sey, ünlü dilbilimcinin birer birer desifre ettigi 5000 yıllık Sümer tabletlerinin çevirisine dayanıyor. Dahası, Sitchin'in anlattıkları, Tevrat dahil bütün eski dini kaynakların Sümer mitolojisinden esinlendigi yolundaki arkeoloji ve Sümeroloji görüslerini destekliyor. Simdi gelelim isin bizi ilgilendiren kısmına: Eski Sümer metinlerinde Nibiru gezegeninin çok büyük oldugundan, 3600 yılda bir dünyanın yakınına gelip sonra yine uzaklara dogru yöneldiginden söz ediliyor. Bu dönemlerle ilgili anlatılanlar, hayli çarpıcı. Ünlü Sümer yaratılıs destan Enuma Elis'te, Nibiru geldigi sırada dünyada olanlardan söz ediliyor ve Tanrı'larının gezegeni yaklasırken, dünyanın büyük depremlerle ve sellerle, kasırgalarla sarsıldıgı anlatılıyor. Sitchin'e göre bu, kütlesi ve dolayısıyla çekim etkisi son derece güçlü bir gezegenin ani yaklasımının dogal sonuçları. Diger yandan, 1930 ' lardan bu yana, Günes Sistemi'nde bir 12. gezegen'in varlıgı arastırılıp duruyor. Altmıs dokuz yıl önce, Neptün gezegeninin yörüngesindeki sapmalara bir baska gezegenin yol açabilecegi üzerinde durulmus ve arastırmalar sonucu Pluton gezegeni kesfedilmisti. Ama bir süre sonra Pluton'un çok küçük bir gezegen oldugu ve Neptün gibi bir devi etkileyemeyecegi anlasılınca, yeni arayıslara yönelindi. 1999, bu anlamda oldukça ilginç bir yıl: Ilk kez 1983'te elde edilen somut bulgular, geride bıraktıgımız aylarda kesinlik kazanmaya basladı. Art arda iki önemli astronom, yeni bir gezegen olma ihtimali yüksek, Jüpiter büyüklügünde bir kütleye sahip, çok uzun ve elipstik bir yörünge çizen, dev bir gök cismi kesfettiler. Üstelik bu gök cismi, rastlantıya bakın ki eski Sümer metinlerinde anlatıldıgı gibi Orion takım yıldızının hizasında belirmisti! Incil'in son bölümü olan " Vahiyler" (Revelation), diger bölümlerden farklı ve kopuk duran, ilginç bir anlatım üzerine kuruludur. Ilahiyatçıların üzerinde hala anlasmaya varamadıkları bu bölümde, Yuhanna'nın "vizyon" larından söz edilir. Bunlar, "mahser günü" fantezileridir ve simgelerle doludur. Buna göre, "hesap günü" yaklastıgında sırasıyla "7 mühür" açılır. Her mühür açılısında, dünyada bir baska felaket olur ve kötüler cezalandırılır. Yine Sitchin'e dönersek, Nibiru, Pluton'un gerisinden günes sistemine dogru yaklasırken, dünyaya varana dek sırasıyla altı istasyondan geçer; dünya yedincidir! Bu "istasyon" ların her birine vardıgında da, dünya üzerindeki çekim etkileri artar ve siddetli afet sonuçları yaratır.

       Simdi, eski Sümer metinlerini, Sitchin'in teorisini, Incil'deki ne oldugu çözülememis "Vahiyler" bölümünü ve modern astronominin "yeni gezegen" bulgularını bir araya getirip son zamanların felaketlerine uyarlarsak, çok ilginç bir resimle karsılasıyoruz: Marduk, 3661 yıllık yörüngesini yaklasık 2012 yılı dolaylarında tamamlıyor... Deprem ve kasırgalar da dünyayı giderek artan bir tempoyla çalkalıyor. Incil'de Isa'nın 2000 yıl sonra geri dönüsüne iliskin fantezilerin eski Sümer metinlerindeki bilgilerden (ve Mısır kaynaklarından) geldigi, bunun bilinen bir "astronomik konum" u isaret ettigi dogru olabilir mi? Ne dersiniz, Marduk su an kaçıncı istasyonda sizce ?

2012'nin gizemi NUH TUFANI GIBI OLUR
       Hitit’ler ve Asur’lar Marduk'u kil tabletlere resmetti. O tabletler Istanbul'daki müzelerde.
       “12. Gezegen Marduk” kitabıyla tanınan Zecharia Sitchin Marduk'un 2010'lu yıllarda dünyanın yakınından geçecegini ve bu esnada yeni bir “Nuh Tufanı'nın” daha yasanacagını iddia ediyor. Marduk gezegeninin yörüngesinin uzunlugu nedeniyle ancak 3 bin 600 yılda bir dünyayı ziyaret edebildigine inanılıyor. Sümerler tarafından “Nibiru” olarak adlandırılan gezegenin bugüne kadar sadece 1983 yılında IRAS kızılötesi teleskopu sayesinde görülebildigi iddia ediliyor. Maya takvimine göre 2012 yılında dünyaya yakınlasacak olan Marduk'un tıpkı 13 bin yıl önce oldugu gibi dünyaya felaket getirecegi öne sürülüyor. Dünyada Nuh Tufanı benzeri yeni bir felakete yol açacagını öne sürdügü 12. Gezegen Marduk'u meshur eden ünlü Rus arastırmacı - yazar Zecharia Sitchin gezegenin 2010'lu yıllarda dünyaya yaklastıgında büyük bir felaket yasanacagını söyleyen Sitchin "Balık burcu çagı bittiginde Marduk kapımıza dayanmıs olacak. Daha önce geldiginde Nuh Tufanı yasanmıstı" diye konustu. Zecharia Sitchin sorularımıza çarpıcı yanıtlar verdi.

       * X gezegeni adını da verebilecegimiz bu gezegenin uzun elipstik yörüngesi her 3 bin 600 yılda onu dünyamıza yakınlastırıyor ve dünya üzerinde felaket etkisi yaratıyor. Gezegenin en büyük felaketi ise 13 bin yıl önce gerçeklesen büyük tufandır. Buna "Nuh Tufanı" denmesinin nedeni de Incil'de ve Sümer yazıtlarında bahsinin geçmesi. Insanoglu kurtuldu çünkü tufanın kahramanı bir gemi insa etti ve Agrı Dagı'nın zirvesine eristi. Bu baglamda Marduk'un neden oldugu felaketin Türkiye ile baglantılı oldugunu söyleyebiliriz.

1983'TE TELESKOPLA GÖRÜLDÜ
       *Bu konu hakkında ilk bilgi sahibi olan Sümer’lerdi. Ayrıca Babil’ler Hitit’ler ve Asur’lular gezegenden haberdarlardı. Sümerler gezegeni “Nibiru” Babiller ise tanrıların ismi olan “Marduk” olarak adlandırdılar. Mısır ve Filistin'de gezegen “kanatlı yuvarlak” olarak tarif ediliyor. Istanbul ve Ankara'daki arkeoloji müzelerini gezenler yüzlerce yıllık birçok yapıt üzerinde bu sembolü görebilirler.

       *Sümer’ler bu gezegeni günes sistemimizde günes ay ve bilinen 9 gezegene ek olarak algıladılar ve günes sisteminin 12. üyesi olarak kabul ettiler. Bununla beraber Akat’lar simdi Berlin müzesinde yer alan silindir bir mühür üzerinde günesin merkezde oldugu ve bütün gezegenlerin gösterildigi bir günes sistemi resmetti. Bu gezegen uzun elipstik yörüngesi yüzünden teleskoplarla görülmüyor. Fakat 1983 yılında IRAS kızılötesi teleskopu onu görmeyi basardı.

Marduk Nedir?
       Marduk (Akadça'daki Sümer’ce yazılısı AMAR.UTU (günessel dana) Incil'de Merodach) antik Mezopotamya'daki geç dönem tanrılarından birinin adı. Babil sehrinin bas tanrısıydı; Hammurabi zamanında Babil Fırat vadisinin politik merkezi oldugunda Babil panteonunun bası olarak Marduk'a tapınılmaya baslanmıstır. Babil yaratılıs destanı olan Enûma Elis'te tanrıların en büyügü ilan edilmistir. Lakabı “Büyük Efendi dünyanın ve cennetin efendisi” idi. Gücünün her zaman fakir insanlara yardım etme ve kötüleri cezalandırmada kullandıgı bilgeliginde saklı olduguna inanılırdı.

       Mardok olarak okunabilir. Bereket tanrısıdır ve sembolü mer-dog (bag belidir) ileriki tarihlerde bu mazda olarak degisecektir. Bu tanrıya inanalardan biri de mardailar yani Mardin’lilerdir (Merd-inliler). Daha sonra (r fonetiginin düsmesi ile) Medlere dönüsmüs olma ihtimali vardır.

       Kimilerine göre Marduk 36 milyar km. uzaklıkta olup 3661 yılda bir dönerek dünyaya yakın geçis yaptıgı varsayılan gaz gezegendir.

Nibiru, Gezegen X, Marduk, (21-22 Aralık Yıl 2012 Dünya'nın sonu mu?)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder